İlk kez oy kullanan genç Amerikalı seçmenler arasında yapılan bir anketin sonuçlarına göre, katılımcıların üçte ikisi ABD’nin 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonlarına ulaşmayı planlaması gerektiğini düşünüyor ve beş kişiden dördü yenilenebilir enerji kaynaklarını desteklemek için “yeni nesil” nükleer enerjiyi destekliyor.
Neredeyse üçte ikisi de karbon yakalamayı desteklerken, çoğunluk Arktik bölgesinde sondaj yapılmasına karşı çıktı. Ancak katılımcılar, benzinle çalışan araçların satışının durdurulmasını onaylama konusunda kararsız kaldı.
Bu anketin organizatörlerinden ve kısmen finanse edenlerden biri olan Helena CEO’su ve kurucusu Henry Elkus, “Genç seçmenler bu seçimde kritik bir kitle, ancak artık iklim değişikliği gibi uzun vadeli sorunlarla karşı karşıyayız.” dedi. Anketin ortakları arasında Stanford Üniversitesi, Southern California Üniversitesi, Close Up Vakfı ve Generation Lab bulunuyordu.
Elkus, genç seçmenlere yönelik özel bir anket süreci olmadan, “Büyük bir yapboz parçasını kaçırmış oluyorduk,” diye belirtti.
Elkus, anketin daha geniş bir yaş grubunu kapsayan 2019 tarihli versiyonunda nükleer fisyona desteğin daha düşük seviyelerde olduğunu belirtti. “Bence bu neslin, nükleer atıkların otoyollarda veya evlerin yakınındaki yollarda taşınmasıyla ilgili algılanan sorunlar nedeniyle fisyon inşa etmememiz gerektiği yönündeki tartışmalara çok daha az sabrı var.” dedi.
Washington, D.C.’de bu yaz başında gerçekleştirilen ve ilk kez oy kullanan 430 gencin katıldığı Amerika in One Room etkinliği sırasında yapılan bu anket, seçmenlerin düşüncelerini değiştirip değiştirmediklerini belirlemeyi amaçladı. Ankete, coğrafi, ekonomik ve ırksal açıdan çeşitli arka planlara sahip genç seçmenler katıldı. Yanıtlar, ulusun siyasi yapısını yansıtacak şekilde oluşturuldu. Chicago Üniversitesi tarafından yapılan bir ankette, 18 ve 19 yaşındaki gençlerin %36’sının Demokrat veya Demokrat eğilimli, %29’unun Cumhuriyetçi veya Cumhuriyetçi eğilimli ve %34’ünün bağımsız olduğu görüldü.
Washington’daki etkinlik, seçmenlerin belirli konuları akranlarıyla tartıştıktan sonra fikirlerini değiştirip değiştirmediklerini belirlemeye çalıştı ve araştırma Stanford Üniversitesi’nde geliştirilen müzakereci anket adı verilen bir yöntem kullanılarak yapıldı. Katılımcılar etkinlikten önce anketleri yanıtlamış, daha sonra moderatörler ve soru soran uzmanlarla küçük gruplar halinde konular hakkında konuşmuşlardır. Tartışmalardan sonra tekrar anket yapıldı.
Net sıfır hedefi gibi politikalara genel destek yüksek başlayıp çok az değişmiş olsa da, müzakere süreci yerli enerji üretimi konusunda her iki tarafın da fikirlerini değiştirmiş görünüyor.
ABD’nin “net enerji ihracatçısı” olması gerekip gerekmediği sorulduğunda, destek hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar arasında 20 puandan fazla artarak, tartışma sonrasında seçmenlerin azınlığından çoğunluğuna geçmiştir. “Enerji bağımsızlığı”na verilen destek tartışmanın ardından 14 puan artarak katılımcıların dörtte üçünün desteğini almıştır.
Enerji bağımsızlığı ve ihracatı ile ilgili sorularda yenilenebilir enerji kaynakları ile fosil yakıtlar arasında bir ayrım yapılmamıştır. Enerji Enformasyon İdaresi’ne göre ABD, büyük ölçüde petrol ve gaz satışları nedeniyle 2019’dan bu yana net enerji ihracatçısı konumunda.
Ankete katılanların çoğunluğu hızlı modanın yasaklanmasını desteklerken, yaklaşık %60’ı 2035 yılına kadar gaz ve dizel motorlu kamyonların satışının durdurulmasına, %78’i ise okullarda ve iş yerlerinde zorunlu vegan günlerine karşı çıkmıştır. Seçmenlerin yarısından azı et ve süt ürünleri tüketimini azaltmaya yönelik bir eğitim kampanyasını destekledi.