Pazar, Kasım 24, 2024

COP16 Biyoçeşitlilik Zirvesi: Acil Eylem Çağrısı

Zirve, çevresel bozulmaya karşı acil eylem ihtiyacına odaklanarak küresel biyoçeşitlilik politikalarının şekillendirilmesinde çok önemli bir role sahip. Birleşmiş Milletler COP16 Biyoçeşitlilik Zirvesi Kolombiya’nın Cali kentinde son haftasına giriyor. 2022 yılı sonunda yaklaşık 200 ülke tarafından kabul edilen Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi’nin (GBF) uygulanmasını netleştirmek üzere uluslararası müzakereler devam ediyor. Konferans, çevresel bozulmaya karşı acil eylem ihtiyacına odaklanarak küresel biyoçeşitlilik politikalarının şekillendirilmesinde çok önemli bir role sahip.

GBF, 100’den fazla ülkenin 2030 yılına kadar gezegenin topraklarının ve okyanuslarının yüzde 30’unu korumayı taahhüt ettiği “30×30” hedefi de dahil olmak üzere 23 hedef içeriyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) raporu, ülkelerin taahhütlerinde bir miktar ilerleme kaydettiğini, ancak hedefe ulaşmak için küresel ağın genişlemesinin önümüzdeki altı yıl içinde hızlanması gerektiğini ortaya koydu.

Raporda, küresel olarak kara ve iç suların yüzde 17,6’sının, okyanus ve kıyı alanlarının ise yüzde 8,4’ünün belgelenmiş korunan ve muhafaza edilen alanlar içinde olduğu belirtiliyor. UNEP’ten yapılan açıklamada, “2020’den bu yana Kolombiya’nın iki katından daha büyük bir alana denk gelen kapsam artışı kutlanmalıdır. Ancak her iki alanda da yüzde 0,5 puandan daha az bir artış söz konusudur.”

İlerleme yavaş kalmaya devam ediyor

Cali’deki zirveye katılan Amerika’nın dört bir yanından gelen yerli toplulukların temsilcileri, ülkelerin iki yıl önce verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri için çağrıda bulunuyorlar. Yerli toplulukların toprak ve medeni haklarını savunan bir kuruluş olan Orta Yağmur Ormanlarındaki Yerli Topluluklar Merkezi (CECONSEC) Başkanı Teddy Sinacay Tomas, “Hükümetlerimiz hızlı kararlar almıyor. Değişiklikleri uygulamakta yavaş davranıyorlar. Yasaları uygulamaya ve politikaları standartlaştırmaya odaklanmış durumdalar. Ancak zararlı faaliyetleri tersine çevirmek ya da biyolojik çeşitliliği restore etmek ve korumak için harekete geçmiyorlar,” dedi.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Kolombiya CEO’su Sandra Valenzuela da hızlandırılmış eylem ihtiyacının altını çizdi. “Şu ana kadar küresel olarak karasal alanlarda yüzde 17, deniz ve kıyı bölgelerinde ise sadece yüzde 8’lik bir ilerleme kaydettik,” dedi. Valenzuela ayrıca ulusal eylem planlarının sadece korumayı arttırmakla kalmayıp, aynı zamanda bu hedeflere etkili bir şekilde ulaşmak için restorasyon çabalarını da teşvik etmesi gerektiğini vurguladı. Bu arada Avrupa Birliği biyolojik çeşitlilik mücadelesinde kendisini lider olarak konumlandırdı.

Avrupa Komisyonu Çevre Departmanı Genel Müdürü Florika Fink-Hooijer, “Birbiriyle bağlantılı koruma alanlarından oluşan geniş bir ağ olan Natura 2000’e sahibiz. Bu ve doğa restorasyon yasası nedeniyle, toprakla ilgili 2030 hedefine nispeten yakında ulaşacağımızdan oldukça eminiz,” diye belirtti.

Daha fazlası...