CAN Europe ve Küresel Yasal Eylem Ağı (GLAN), Avrupa Birliği’nin tarım, atık, ulaşım ve küçük sanayi gibi sektörlere yönelik emisyon azaltım hedeflerinin “son derece yetersiz” olduğunu ve çevre hukukunu ihlal ettiğini belirtti.
İki çevre grubu, “son derece yetersiz” olduğunu iddia ettikleri emisyon azaltım hedefleri nedeniyle Avrupa Komisyonu’na dava açıyor.
CAN Europe ve Küresel Yasal Eylem Ağı (GLAN) Salı günü yayınladıkları bir bildiriyle, bu yılın başlarında mahkemeye açılan davanın ardından son yazılı savunmalarını Avrupa Birliği Genel Mahkemesi’ne sunduklarını açıkladılar. İki grup, Avrupa Birliği’ni, sera gazı emisyonlarının %57’sini oluşturan binalar, tarım, atık, küçük sanayi ve ulaşım gibi sektörler için iklim hedefleri belirlerken gerekli değerlendirmeleri yapmamakla suçluyor.
Bu sektörler AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamında olmayıp, bunun yerine tüm sektörlerin genel emisyonların azaltılmasına katkıda bulunmasını sağlamak için blokun iklim politikasının önemli bir bileşeni olan AB’nin Etki Paylaşımı Yönetmeliği (ESR) aracılığıyla düzenleniyor.
ESR, 2030 yılına kadar emisyonları azaltmak için her AB üye ülkesi için bağlayıcı ulusal emisyon azaltma hedefleri belirliyor. Ayrıca 2021’den 2030’a kadar yıllık emisyon tahsisatlarını (AEA’lar) tanımlıyor ve bu kapsamda Komisyon her üye devlete ton karbondioksit eş değeri olarak ölçülen ve her yıl azalan belirli bir miktarda emisyon tahsisatı sağlıyor.
AEA’lar, AB’nin sera gazı emisyonlarını 1990 seviyelerine kıyasla on yılın sonuna kadar en az %55 oranında azaltma planı olan “Fit for 55%” yasama paketinin kabul edilmesinin ardından geçen yıl gözden geçirildi ve değiştirildi. Ancak davacılara göre, yeni tahsisler emisyonları sınırlamak için “son derece yetersiz” ve çevre hukukunu ihlal ediyor.
İki grup özellikle AB’nin ısınmayı 1.5C ile sınırlandırmak için gerekli küresel emisyon azaltımlarını yeterince değerlendirmediğini ve bu azaltımların adil bir payını belirlemediğini iddia etti. Ayrıca, AB hükümetinin 2030 yılı için uygulanabilir yerel emisyon azaltımlarını değerlendirmeyi ihmal ettiğini ve %55’in ötesinde azaltımlara ulaşma olasılığını ya da iklim değişikliğinin temel haklar üzerindeki etkilerini dikkate almadığını ifade etti.
Avrupa Komisyonu’na karşı açılan dava, daha önce CAN Europe’un iklim hedefleriyle ilgili dava açma girişiminin reddedilmesinin ardından gerçekleşti.. Sözlü duruşmanın 2025 yılının ilk yarısında yapılması bekleniyor.
CAN Europe’un iklim sorumlusu Sven Harmeling ise şunları söyledi: “Avrupa Komisyonu’nu, AB’nin iklim hedefini Paris Anlaşması’nın 1.5C hedefine yönelik olarak adil payıyla uyumlu hale getirmeye zorlamak için mevcut tüm imkânları kullanmalıyız. AB, güvenilir bir rol oynamak istiyorsa emisyon azaltımını hızlandırmalı ve 2030 yılına kadar en az %65’lik bir azaltım gerçekleştirmelidir.” dedi.
Çevre grupları, KlimaSeniorinnen olarak bilinen bir grup İsviçreli yaşlı kadın tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınan yeni bir dönüm noktası niteliğindeki kararın davalarını destekleyeceğini umuyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Nisan ayında İsviçre hükümetinin sera gazı emisyonlarını azaltmamasının temel insan haklarını ihlal ettiğine karar verdi.
Geçtiğimiz yıl Greenpeace, nükleer enerji ve doğal gazı iklim dostu yatırımlar olarak nitelendirme kararı nedeniyle Avrupa Komisyonu aleyhine bir dava açmıştı. Dava halen devam ediyor.