Yapılan bir yeni çalışmaya göre, yeşil finansmanın ekonomiyi canlandıracağını ancak Akdeniz ülkelerinin mali zorluklar yaşayacağını ortaya koydu.
Yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, İtalya ve İspanya, Avrupa’nın 2040 yılına kadar sera gazı emisyonlarını %90 azaltma hedefi doğrultusunda yapılan kamu yatırımları sonucunda daha fazla kemer sıkma önlemleriyle karşılaşabilir.
Düşünce kuruluşu Agora Energiewende, enerji dönüşümünün 2040 yılına kadar Avrupa ekonomisinin %2 büyüme sağlayabileceğini belirtti. Ancak Fransa, Almanya, İtalya, Polonya ve İspanya’nın özel durumlarını analiz ettikten sonra, Akdeniz ülkelerinin yüksek borçları nedeniyle belirli zorluklarla karşılaşabileceklerini vurguladı.
Analizde öngörülen genel olumlu ekonomik etkiye rağmen, yüksek borçlu ülkelerin borç seviyelerinin daha da artabileceği ve bu durumun önlenmesi için hükümetlerin ek kemer sıkma önlemlerini alması gerekecek.
Agora, “AB üye devletleri, geçişle ilgili mali riskleri borç sürdürülebilirlik analizlerinde ve ulusal bütçe planlarında değerlendirmeye ve ele almaya başlamalıdır,” diyerek, AB hükümetlerinin iklim yatırım programlarını finanse etmek için sadece karbon fiyatlandırma gelirlerine güvenemeyeceğini belirtti.
Agora’nın Direktörü Matthias Buck, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ndan elde edilen gelirlerin 2030’ların ortalarına doğru düşmeye başlayacağını ve fosil yakıt vergi tabanının azalacağını, bu nedenle AB iklim fonlarının öneminin artacağını vurguladı.
Buck, “Binalar ve temiz ulaşım gibi ulusal iklim yatırımlarının AB tarafından ortaklaşa finanse edilmesi, hükümetlerin mali ve çevresel sürdürülebilirlik arasında seçim yapma ihtiyacını azaltıyor.” dedi.
Agora, her yıl bu on yıl boyunca Avrupa Birliği ekonomisinin %2.7’sine denk gelen en az 462 milyar euro yatırım yapılması gerektiğini tahmin ediyor. Bu yatırım ihtiyaçlarının 2030’larda %3.3’e, yani 564 milyar euroya yükseleceği ve daha sonra tekrar düşeceği, kamu yatırımlarının AB GSYH’sinin yıllık yaklaşık %1.1’ine denk geleceği belirtildi.
Temiz teknoloji, net sıfır altyapı ve bina yenilemeleri gibi alanlara yapılan yatırımlar, AB imalatını güçlendirecek, yeni işler yaratacak ve Batı ile Doğu Avrupa arasında ekonomik yakınlaşmayı teşvik edecek. Agora, geçiş sırasında daha yoksul vatandaşları korumak için yürütülen AB programının 2026’da sona ereceği dönemde AB düzeyinde fonlamanın devamını sağlamak için önerilerde bulundu.
Ancak artan fonlama talebi, Avrupa Sayıştayı’nın (ECA) geçen hafta yeşil fonların kötüye kullanımıyla ilgili yaptığı incelemenin ardından geldi. ECA, birkaç AB ülkesinin iklim projelerinin maliyetlerini abarttığını ve harcanan gerçek meblağları yanlış hesapladığını belirtti.
EEB’de İklim ve Enerji Politika Yöneticisi olan Luke Haywood, “Gözetim kritik öneme sahiptir; çünkü [ECA] raporunda belirtilen birçok sorun, en azından kısmen AB düzeyinde gözetim eksikliğinden, bölgesel ve yerel düzeylerde bunu yapacak kapasiteden kaynaklanıyor.” dedi. Haywood kaynakların yerel düzeyde idari kapasiteyi kapsayacak şekilde projelerin başından itibaren sağlanması gerektiğini belirtti.